Merhaba. Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Karikateist admini Fact hayatın neresindedir? Neler yaparlar, toplumsal ilişkileri nasıldır?
Tekrar merhaba,öncelikle yayın hayatınızda başarılar diliyorum ve kaliteli işler yapacağınızdan eminim. Karikateist sayfası olarak elimizden geldiği kadarıyla destek olmaya çalışacağız. Umarım hedeflediğiniz yerlere ulaşırsınız, tekrar başarılar. Kısaca özetlemek gerekirse, 27 ya şındayım elektrik-elektronik mühendisliği bölümünü bitirdim. Sevdiğim mesleği yapıyorum. Tesla’ya selam bu arada =) Aslında çok boş vaktim olmuyor. İş,sayfa ve kitaplar zamanımın büyük kısmısını alıyor, çalabildiğim zamanları dostlarımla geçiyorum. Özellikle dostlarımla eğlenmeği, fikir alışverişinde bulunmayı seviyorum ama bu aralar ihmal ettim. Sizleri seviyorum telafi edeceğim =)
Kendimi bildim bileli hep sorgu ve mücadele tarafında oldum. Buna devam ediyorum ve bu beni araştırmaya, araştırmacı bir yapıya büründürdü. Doğru olanın bu olduğunu düşünüyorum. Sorgulayabilmenin, sorular üretmenin ve yanıtlar aramanın sadece bir konu üzerinde değil hayatın her alanında olması gerektiğine inanıyorum. Burası hayatın neresi olur bilmiyorum ama işte ben tam bu noktayım.
Yoğun bir enerji ve mesai harcıyorsunuz. Bu çabanızın karşılık bulduğunu görüyor musunuz?
Tahmin ediyorum ki facebook ta en çok paylaşım yapan ve aktif olan sayfalardan bir tanesiyiz. Yeri geldiğinde ailemizden,dostlarımızdan vakit çalıp sayfayla ilgileniyoruz ve biz bu işi hiç bir karşılık almadan yapıyoruz. Sayfaya gelen olumlu mesajlar çabamızın karşılık bulduğunun en büyük göstergesi ve bu bizim motivasyonumuzu artırıyor. Daha kararlı daha enerjik bir şekilde devam etmemizi sağlıyor. Her şey aydınlık yarınlar için.
Yola çıkarken nasıl bir misyon belirlediniz? Sayfayı kurduğunuz süreçten bu yana sizde niteliksel değişimler oldu mu yoksa tam olarak bu konuma gelmeyi mi hedeflemiştiniz?
Biliyorsunuz ki kurucu adminimiz Seta. (bu arada Seta adminimiz iş hayatının yoğunluğu nedeniyle sayfadan ayrıldı, seviliyorsun dost özledik seni,buradan da ona mesaj iletmiş olalım =) ) kendisiyle yapılan röportajda biraz bahsetmişti karika teistin kurulma hikayesini. Kısaca bahsetmiş olalım biz de. Karikateist ilk kurulduğu zamanlarda hazırladığımız görsellerin kaybolmaması için arşiv niteliğinde tutulan bir sayfaydı, belli bir hedefimiz yoktu. Zaten çok büyümeden kapatılır diye düşünüyorduk. Üye sayısında ciddi bir artış olunca biz de oturup düşündük ve kendimize bir hedef belirledik. Araştırmalarımızı ortaya koyalım dedik ve gerçekte dinlerin ne olduğunu anlatmaya başladık. Şuan 400 bine koşuyoruz ve bu inanılmaz. Hayal etmediğimiz bir şeydi.
Bir de sanal cihad olayı var. Sizce nedir bunun altında yatan neden? Bu saldırıların gerçek yaşamda da kendini gösterebileceğini düşünüyor musunuz?
Evet, özellikle son 2 senedir E-cihad olayı çok moda oldu. Ne kadar yobaz sayfa varsa toplanıp şikayet ediyorlar, her gün yüzlerce şikayet alan bir sayfayız zaten ama geçen sene çok büyük bir saldırı atlattık. Milyonları bulan şikayet mesajları geldi, Karikateist ailesinin desteğiyle bu saldırıyı atlattık. Hepsine teşekkür ediyorum tekrardan.
Biliyorsunuz ki yakın tarihte de yine böyle bir girişim oldu. Şikayetle bizi yıldıramayacaklarını anladılar,bu sefer de facebook un açığını kullanmaya çalıştılar, başarılı da oldular. Sayfamız kapandı. Tüm admin dostlarımla neredeyse 24 saat hiç uyumadan her kapıya koştuk ve sayfayı çok zorluklarla geri açtırdık. Buradan sayfayı geri almamızda yardımcı olan tüm dostlara teşekkür ediyorum. Artık böyle durumlarda ne yapacağımızı iyi biliyoruz. Altında yatan en büyük neden gerçeklerden korkmalarıdır. Yüzleşmekten korkuyorlar bunun sonucunda gerçekleri anlatan kişilere saldırmaya,yok etmeye eğilim gösteriyorlar. Ben buna hiç şaşırmıyorum. Çocukluktan bu yana, inanmanın, inancın gerçek olduğu empoze ediliyor, aile, eğitim, çevre sürekli dini gözünün içine sokuyor ve sen bunu sorgulanamaz, dokunulamaz bir gerçek olarak yaşamaya başlıyorsun. Karşıt fikirlerin tehditle susturulması gerektiğine inanıyorsun. İşte burada inançların ne kadar tehlikeli olduğu ortaya çıkıyor. İyi insanlar iyi şeyler yapar, yapabilir ama bu inanç, bu din iyi insanlara kötü şeyler yaptırabilecek kadar etkili bir araç ve zaten bunu görüyoruz. Biz kimliklerimizi gizli tutuyoruz bunun en büyük sebebi ironik bir şekilde dinlerin hoşgörülü olması. Eminim ki kimliklerimiz ortaya çıksa bir çok sıkıntıyla uğraşırız, kapımızdan insan eksilmez diye düşünüyorum =)
ORWELL’in çok sevdiğim bir sözüyle bu soruya da nokta koyalım Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa,gerçekleri söyleyenlerden o kadar nefret eder.
Bazı paylaşımlarınızda dinsel inançlardan ziyade dini inançları olanları hedef aldığınız görülüyor. Sizce bu doğru ve gerekli bir tutum mudur? Tam tersi paylaşımların, dinsel inançlara sahip kişiler tarafından da yapılıyor oluşu, farklı düşünen kesimler arasındaki farkı büyütmeye yaramıyor mu?
Güzel bir soru. Paylaşımlarımızda çoğunlukla teolojiyi eleştirirken mizah yolunu seçiyoruz. Yeri geliyor çok sert eleştriler yapıyoruz, yaptığımız eleştrileri kaynaklı paylaşıyoruz ve akabinde tonlarca hakaret ve saçma hikayelerden oluşan mesajlar alıyoruz. Sayfaya gelen mesajların bazılarını yayınlıyoruz. Bizler bu mesajları yayınlarken dalga geçme amaçlı değil dinin mental olarak insanlara etkisini göstermeye çalışıyoruz ve yahut burka giymiş bir kadın görseli paylaştığımızda burdaki amaç o inançlıyı aşağılamak değil, dinin bir cinsiyeti ne kadar aşağıladığını göstermek.
Bu yanlış algıyı düzeltmek isterim. Öz eleştri yapacak olursak paylaşımlarımızın kalitesini artırmalıyız. Bunun farkındayız ve bunun için çalışıyoruz. Yakın tarihte bu değişim sayfaya yansıyacaktır.
Türkiye’deki dinsiz ve tanrıtanımazlar sizce dernekleşmeli midir? Fayda ve zararları neler olabilir?
Öncelikle şunu belirtmek isterim, non-teizm-ateizm bir ideoloji de-ğil,kesinlikle öyle de olmamalı, bu akımlar tamamen kişinin felsefi görüşüne bağlı olarak bireysel yaşanmalı diye düşünüyorum. Ülkenin genel durumunu göze alırsak,der-nekleşmenin sıkıntılar yaratacağını düşünüyorum. Malum farklı fikirlere her zaman saygı, hoşgörü(!) duyan toplum olduğumuzdan... Hele ki son yıllarda iyice çığrından çıkan bu zihniyetin rahat bırakacağını tahmin etmiyorum.
Tüm bu süreç boyunca unutamadığınız bir anınız var mıdır?
Bizim bütün anılarımız sayfaya gelen mesajlar. Tahmin ediyorum bu zamana kadar sadece ben binlerce mesaj okudum. Çok üzücü,çok etkilendiğim hayat hikayeleri okudum. Bir çok anım var diyebilirim bu konuda. Bunların çoğunu anlatmayacağıma dair ateist sözü verdim =) Son zamanlarda okuduğum etkilendiğim bir mesajı anlatabilirim.
Bir genç arkadaşımız ailesi istediği için İmam hatibe başlıyor ve kuranı okuduktan sonra kafasında şüpheler oluşuyor ilerleyen zamanlarda dinin gerçek olmadığına kanaat getiriyor. Sebeplerini bize yazıyor, sorular soruyor cevaplıyor... Bu genç arkadaşımız okuldan ayrılmak istiyor ama ailesine söyleyemiyor, ailesinin çok dindar katı kuralları olduğunu anlatıyor, söylerse sıkıntılar yaşayacağını anlatıyor, “Admin ne yapacağım ben? Delirmek üzereyim burada, yardım et bana” diye haykırıyordu resmen. Uzun uzun konuştuk genç arkadaşla. Umarım yardımcı olabil-mişimdir kendisine.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Öncelikle Karikateist ailesine bir iki cümle söylemek istiyorum. İyi günde, kötü günde her zaman yanımızda oldular, desteklerini hiç eksik etmediler. Buradan ailemize sonsuz teşekkürler ediyoruz. İyi ki varsı-nız,seviliyorsunuz. Sayfamızı çevre ve aile korkusu yüzünden beğene meyen, paylaşımlarımıza yorum yapamayan dostlarımız var. Sizin desteğinizi hissediyoruz. Bizler her zaman yanınızdayız bunu bilin. Hepimiz aydınlık bir gelecek için uğraşıyoruz ve gücümüz yettiği sürece yolumuza devam edeceğiz. Umarım hayal ettiğimiz günlere kısa zamanda ulaşırız. Aydınlık yarınlarda görüşmek üzere, hoşçakalın. Sorgulanmamış bir hayat,yaşamaya değmez...